Bu Blogda Ara

25 Mart 2016 Cuma

-MIŞ GİBİ..

Ofisteyim, işlerimi toparlamışım.. Müzik ruhun gıdası, madem karnımda aç bari ruhumu doyurayım dedim.. Gülben Ergen'in bir şarkısı vardı eski albümlerinden birinde.. -Mış gibi isminde.. Ne güzel şarkı ya.. Açtım onu dinliyorum..

Ne diyor şarkıda;

Bir daha bu ateşi yakmam,
Giderken ardıma bakmam,
Kapısına kilit vururum umudumun,
Ben -mış gibi yapmam...

Hayatımız bu düzende devam ediyor aslında. Sürekli birilerine ve bir şeylere ayak uydurmak için -mış gibi yapıp duruyoruz. Olmadığımız kalıpların içine girip, bambaşka birisiy-miş gibi davranıyoruz.

Örnek verelim; Mutsuzuz.. Köpekler gibi Mutsuzuz hem de.. Sırf o sevmediğimiz insanlar mutsuzluğumuzdan mutlu olmasınlar diye bol kahkahalı fotoğraflar- selfieler çekilip, orada burada mutluluk pozları kesmiyor muyuz? Mutluy-muşuz gibi yapıp..

Ya da sevmiyoruz mesela birini, hem de hiç sevmiyoruz. Sırf toplumda o kişi fazla seviliyor diye, onunla iyi geçinirsem hayatımın bir ucunda bana faydası olur diye, dostumun dostu benimde dostum olmak zorunda düşüncesi ile  ( ne bileyim patronun olur, müdürün-sorumlun olur, kaynanan olur ya da ailenden-arkadaşlarından çok sevilen ama senin hiç sevmediğin birisi olur bu kişi ne bileyim ) o kişiyi seviyor-muş gibi yapmıyor muyuz sanki hiç?   - Hiiiiç inkar etmeyin yapıyoruz bunu!! -

Bende yapıyorum. Daha doğrusu yapmayı deniyorum. Pek bir becerikli olamadığım içinde kısa sürede dışlanıyorum insanların içinden. Yüzüne gülüp arkasından dil çıkartacağım mesela birinin dimi.. Mutlaka benim dil dışarıdayken o kişinin dönüp arkasına bakası geliyor.. Sonra benim yüz şekilden şekle giriyor tabii..

Neden bilmiyorum ama hepimizin böyle bir durumu var. Olduğumuzdan farklı biriymiş gibi görünmek, ayıp kapatmak, hata gizlemek, daha şaşalı bir hayat yaşıyormuş gibi davranmak, başkalarına kendimizi beğendirmek.. Sayılacak bir çok neden içinden sadece aklıma gelenler bunlar..

Kendime bakıyorum mesela..Eski sevgilimin bir sürü klişesi vardı.. Kadın dediğin mutfakta aşçı gibi olacak derdi. Ben onun gözüne gireceğim diye bazen bir bakıyordum kendime, Anaaaa... Resmen Emine Beder olmuşum ya ben.. Bu olay biterdi bu sefer bir başlardı, yok efendim neymiş;  - Kadın dediğin dışarıda hanımefendi olacak- mış.... -   Ben sırf beni sevsin, soğumasın, diye.. Sokağa bir çıkışım var.. Saçlar iki yandan örgülü (bildiğin pakize), "Nasılsınız inşallah" falan diye konuşuyorum insanlarla, eteğimi - elbisemi düzeltmeden oturmuyorum falan böyle... ( Benim gibi pata-küte yaşayan bir insandan bahsediyoruz yaaani!!) Neyse! Bu klişelerin daha dahalarıda var.. Saysam, anlatsam.. Olmaz şimdi burada.. Yorulurum hem yazarken.. Çok uzun, çok..

Yürüyor mu peki bu şekilde, hayat daha yaşanabilir şekilde mi devam ediyor? Asla...! Sürekli bir baskı hali, sürekli bir "bu ben değilim" bunalımı, sıkılma, daralma, depresyon halleri.. Ve devamında gelen agresif tepkiler.. "Eeeeaahhh yeter bee" bağırmaları, isyan bayraklarını sallamalar.. Bla blaa blaaa...

Başkaları gibi olmayı bırakmak lazım. Kimsenin çakması olmaya gerek yok. Kimse için, olduğumuzda başka biri gibi tavırlara bürünmek anlamsız. Yaaa bir bırakın, sizi seven böyle sevsin.İzin verin insanlara, sizi olduğunuz gibi kabul etmeleri için. Sizi hatalarınızla, yanlışlarınızla, eksiklerinizle kabul etmeyen insandan size bir cacık olmaz zaten.. Sıvı cisim miyiz ki biz şekilden şekle giriyoruz, bulunduğumuz kalıbın şeklini alıyoruz anlamıyorum ki ben...??!! Hepimiz insanız sonuçta.. Ya sen hiç tuvalete çıkmıyor musun?? Ne bileyim çişin gelmiyor mu senin? Akşam olduğunda uyumuyor musun? Karnın acıkınca yemek yemiyor musun? Sevinince gülümsemiyor, üzülünce ağlamıyor musun? Nasıl bir şekle bürünüyorsun böyle anlamıyorum ki? Var öyle tipler.. Ben şahidim!. İnsan gibi davranmıyor.. Sanki dersin ki heykel, mumya, biblo gibi havalarda.. Sonrada kendi iç dünyana çekilince ağla- sızla..

Ben nasıl istersem öyle yaşıyorum vallahi. Kim ne demiş, kim ne söylemiş benim için umurumda değil.. Arkamdan konuşup beni eleştiren herkes için "o önce kendine baksın" diyip geçiyorum. İki dakika üzülsem, moralim bozulsa hakkımda düşünülenlere, üçüncü dakikada radyoyu açıp sıradaki şarkıyı hediye ediyorum kendime. Kafama tokadan başka bir şey takmıyorum..

İlla ki -mış gibi yapmam gerekirse de eğer İNSAN-MIŞŞ gibi yapıyorum..


2 yorum: