Bu Blogda Ara

15 Mart 2016 Salı

LAA LAA LAAA LAAAA BENDE BÖYLEYİM... !

Vücudumun bir yeri hasta olsa tüm bedenimi ve ruhumu ele alıyor karamsarlık.. Grip oluyorum ondan mıdır yoksa regl öncesi dönemlerimin yakınlığından mı bilinmez simsiyah hissediyorum iki gündür. Keyfim yok, hevesim yok. Kodum bozuk, ruhum çirkin gibi.. Eksik hissediyorum kendimi. İçim kararıyor.
Oluyor bana bazı bazı böyle şeyler.. Kimseyi göresim gelmiyor. Sesini duymak istemiyorum kimsenin. Üç gündür kaç kişiye "Canım yaa ben müsait olayım seni arayacağım" diye yalan sıkıp bir daha geri dönmedim sayamam. Unuttum da zaten arayacağım diye söz verdiklerimi.
Evde duramıyorum. Duvarlar üzerime üzerime geliyor. Dışarıyada çıkamıyorum.. Sanki araba çarpacakmış, gök taşı başıma düşecekmiş, bir yerde yine bomba patlayacakmış, sokak köpeklerinin saldırısına uğrayacakmışım gibi bir korku var içimde.. Sabah oluyor işe gitmek istemiyorum, akşam oluyor bir an önce sabah olsun da işe gideyim diyorum. Kızları özlüyorum yalnızken.. Yanlarına gidiyorum.. boş boş suratlarına bakıyorum. Eskisi gibi gülüp - eğlenip - saçmalayamıyorum. 
Gidip oturuyorum bir cafeye tek başıma. Kahve söylüyorum canım çay isterken.. Bu sefer çay söylüyorum aklım kahvede kalıyor. Kararsızlığımdan çayıda soğutuyorum, kahveyide.. Bir zıkkım içemeden kalkıyorum masadan.
Heveslerimin üzerine toprak atmış gibiyim. Zevk alamamak, tat bulamamak kadar iğrenç ne var ki bu hayatta. 
Sıkıyorum herşeyden. Yap-boz aldım 1000 parça. Üçüncü parçayı bulamadan offfladım, kaldırıp attım. Şu büyükler için boyama kitaplarına sardım sonra. Boya kaleminin ucu azaldı, oturdum ona ağladım. Kalemtraş bulup ucunu açabileceğim iki gün sonra geldi aklıma. Ama o süre zarfında ondan da sıkıldım. Bir sürü yeni kitap aldım kendime, okumuyorum. Dansa yazıldım güya, töbe olsun kapıdan içeriye adım atmadım daha. Yaz - yaz bir yere kadar. Belki birazda çizmeyi denemeliyim diye düşündüm kendimi anlatabilmek için. Eski sevgilimin annesi çok güzel çizimler yapardı. Ha bu arada instagramdan takip ediyorum onuda. (Alahım lütfen bir gün yanlışlıkla bir şeyini beğenmeme neden olma, o ekranda kocaman kırmızı kalp çıkacak diye korka korka bakıyorum resimlerine ) Denedim, olmadı! Çöp adam çizmeye bile yeteneğim yokken, göbişli sevdiceğimi nasıl çizeceğim bilemedim. Kırdım kalemimi yine. Bundan da vazgeçtim.
Kız arkadaşımın tavsiyesiyle bir yabancı diziye başladım. Çokta güzel bir dizi. Ama bol bol sex ve dövüş var içerisinde. Psikolojimi bozdu, son bir kaç gündür onuda izlemiyorum. Onuda yapamayınca "Narnia Günlükleri diye bir seri film var, fantastik bir seri. Kafanı dağıtırsın bak kesin senlik bunlar" dediği filminde sadece birincisini izledim. Ama bak filmi çok sevdim. Küçük bir kız çocuğu var filmde. Saklambaç oynarken gardırobun içine giriyor. Ve orada Narnia adında bir ülke keşfediyor. Bambaşka bir dünya.. Filmi izlediğimde verdiğim tek tepki O GARDROP BURAYA GELECEK! oldu. 
Küçükken ne zaman bir suç işlesem ya da bir şeyden korkup saklanmaya çalışsam salondaki köşe koltuğun duvar arasındaki o boşluğuna saklanırdım. Orada bana kimselerin hiçbir şey yapamayacağına inanırdım. Arada sırada yiyecek - cips - çikolata vs. saklardım o araya kötü günler için. Birde küçük battaniyem vardı hep o köşede dururdu. Ben ne zaman o köşeye sığınsam çekilsem saatlerce çıkmazdım oradan. Son bir kaç gündür ise tek düşündüğüm kendimi gardıroba saklamak ve bir-kaç gün oradan çıkmamak. Kimseler bulamasın beni, kimseler bilmesin nerede olduğumu. Narnia gibi bir dünya kurayım kendime. Gerçekten aykırı. Kötülüklerin olmadığı.. Yazın kar yağdığı mesela ya da sonbaharda çiçeklerin açtığı.. 
Canım istemiyor bu düzene ayak uydurmayı. Hiç bir şeyi canım istemiyor.
Sevdiğim adam gelsin istiyorum şimdi, kocaman sarılayım ona. Özledim demiyeyim mesela hiç ama o anlasın ne kadar çok özlediğimi. Sonra gitsin ama.. Yaptıkları, yaptıklarım.. Hani belki istesek düzelirdi, aşılırdı tüm problemler.. İstenince yapılmayacak ne var ki şu hayatta. Biz yeteri kadar inanmadık belkide birbirimize. Ben .... Ben istemedim ve bu hale getirdim. Kabul! Ellerimi kaldırıyorum, teslim oluyorum artık. 
Bencilim ben. Önce benim bu hayatta.. Triplerim, kaprislerim, boş çenem, heveslerim ve hevessizliklerim.. 
Ağlamam geldi yine, zor tutuyorum kendimi.. Daha çok şey var yazacak, ama yazamayacağım daha fazla.....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder