Bu Blogda Ara

18 Mart 2016 Cuma

KISMETSE OLUR AMA MÜMKÜNSE OLMASIN BUNLAR HAYATIMIZDA.

Uzun zaman sonra  dün can sıkıntısından tüm öğlenden sonrasını Kısmetse Olur izleyerek geçirdim. Bir dönem baya bir bağımlısı olarak izlediğim programın beni ve hayatımı etkilediğini hissettiğim andan beridir izlemiyordum.  Olaylara ve izlediğim her şeye odaklanma, kapılma ve kendimi o duygu yoğunluğuna sokup gerçek hayattan kopmak gibi dengesiz bir ruh yapısına sahibim zaten. Hangi akla hizmet deli divane tüm öğlenden sonramı bu zıngırtıya ayırıyordum kendime şaşıp kalıyorum şimdilerde.
Öyle bir merakla izliyordum ki yarışmayı.. "Aman şimdi ne olacak",  "hayır, onlar ayrılamazlar", "Eser bırak o Cansel'i ben seni severim", "Ya bak şimdi yine birbirlerine girecekler" falan diye ofiste tırnaklarımı kemiriyordum sürekli. Bir Allah'ın kulu da demez mi "yaa bırak şunu, işine gücüne bak" diye.. Demediler. Hatta bir süre sonra tüm ofis kenetlendik, programı izler olduk..  Kimimiz Emre ile Ayça barışmalılar derken bir diğer grup olarak barışmamalılar taraftarı falan olduk yani. O derece vahim bir durumdayız.
Bir süre sonra bir baktım ben baya baya kapılmışım bu programa.  Öyle ki bir günden bir güne sevgilisinden bir çöp beklemeyen ben!!! sırf Murat, Mehtap'a kolye aldı diye sevgilime "sen neden bana hiç sürpriz yapmıyorsun, sen beni sevmiyor musun, sen neden bana hediye almıyorsun" diye adamın başının etini yiyip sürekli darlar oldum.
Hee bir de yarışmada Melis diye bir karakter var ki... Düşman başına bile demezsiniz yani. Kız bir çirkef, bir cadaloz ki eve gelen tüm kaynana adayları kızdan bucak bucak kaçıyorlar. Bir süre sonra kendime bir baktım "Aman Allah'ımmmmm" dedim, aynı Melis olmuşum ben. Vallahi huyum suyum değişmiş. Melis gibi cırtlak, Daniela gibi konuşma aksanı olan, Mehtap gibi milletin arkasından iş çeviren biri olmuş çıkmışım. İçimden sürekli "yaa acaba Murat mı yoksa Eser mi..." diyip duruyorum. Murat gibi anlayışlı olsun ama Eser kadar yakışıklı ve çılgın ruhlu olsun duaları falan ediyorum. İnşallah böyle biri gelir yarışmaya diye de dua falan ediyorum.
"Ya kızım manyak mısın sen?" diye kendimi sorup bu serzenişten çıkmam baya baya bir zamanımı aldı. Ya benim bir sevgilim var, çokça da mutluyum. Ben niye Murat'a, Eser'e dua ediyorum ki geceleri. Neden onlar kavga etti diye adamla gidip kavga ediyorum, inanın bende bilmiyorum. Neyse ki zamanla toparladım, aştım bu sorunu. Hee! Ben bu sorunu aşana kadar adamla koptuk birbirimizden, ben adamdan soğudum o da benden, ayrıldık blaa blaaa blaaa.. Bir sürü olay oldu ama en azından artık salak saçma şeylere kapılıp bundan sonrası için hata yapmamayı öğrettim kendime.
İşte geçen bir izleyeyim dedim onca zamandan sonra.. Yaa nasıl sahteler... Nasıl saçma sapanlar. O Adnan'ın ağlamasını izlemeniz lazım.. Yüzünden sahtelik akıyor. Emre desen sürekli bir Polat Alemdar ağırlığı vermeye çalışıyor kendine. Alt fona bir Sezen Aksu şarkısı vermişler. Tüm stüdyo ağlıyor.. Bildiğin 90lar Kral Tv.sinde klip yayını izler gibi izledim hepsini. Tamam başından beridir tüm yarışmanın bir kurmaca olduğunu ve oradakilerin hepsinin ajanslardan toplama olduğunu biliyordum zaten ama yinede bir duygu katıyordu bana. Vallahi izleyemedim.. Onlar ağlıyor ben gülüyorum. Nasıl çakma duruyorlar. Nasıl duygusuzlar..
Yine çokça kızdım kendime. Böyle her ota böceğe kapılıp kendimi yönlendirdiğim ve hemen her şeyden etkilendiğim için.
Ne yazık ki toplum olarak böyle kurmaca şeyleri çok seviyoruz. Öğlenden sonrası kuşağını ve şu televizyon olayını o kadar çok takip ediyor ve kaptırıyoruz ki kendimizi... Dünyada gerçekten neler oluyor, biz bu hayatın neresindeyiz, ülkede bombalar patlıyor, gencecik kızlar tecavüze uğruyor falan haberleri bu programların beynimizi yıkaması sonucunda normalmiş gibi geliyor bize. Çünkü sulanmış beyinlerimizle yaşıyoruz. ( Tamam tamam sen izlemiyorsun zaten, neyin ne olduğunun farkındasın, sözüm senden dışarıya sevgili okur.. Bir ben böyleyim zaten! )
Şuan o yarışmada kendime örnek aldığım tek kişi; Seda Akgül! Kadın ne güzel zayıfladı, cillop gibi hatun oldu çıktı. Birde gitti o yarışmada ki gençler dururken hepsinden önce evlendi. Kısmetse olur dedi, kısmet oldu demek ki ve mutluluğu yakaladı. Darısı tüm bekarların başına olsun..
Allah'ım aynı kilo verme azminden, aynı mutluluklardan, aynı yenilenmeden bana da yaşat ya Rabbim. Söz elime geçen fırsatları artık iyi değerlendireceğim.

Umarım bende kilo veririm. Umarım bende mutluluğu yakalarım. Umarım bende artık bu saçma sapan şeylerden uzak durmayı başarabilirim.  Umarım... Umarım.. Umarım... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder