Bu Blogda Ara

23 Şubat 2016 Salı

PİJAMANIN DİZLERİ ÇIKMIŞ HALDE DOLANMAYA SON!

Son iki yılımı değerlendirmek gerekirse eğer monoton, depresif ve korkak bir kızın hayatını anlatmış olurum sizlere. Kendimle olan çatışmalarım sonucunda çevremle girdiğim büyük kavgaları, ailemle olan kopukluklarımı, hayal kırıklıklarımı, beklentilerimin sonucunda yaşadığım büyük hüsranları anlatırım. Hiç bıkmam aslında, anlatırım da anlatırım...

Kelime başına para verseler bana ve deseler ki "sen hayal kırıklıklarını yaz, biz parası neyse vereceğiz deseler" yaşadığım olaylardan Allah razı olsun der, zengin olur paraya para demem belki de..
Ama değiştim. Eskiyi çöpe attım. Ve hatta geri dönüşüm kutusundan bile sildim. Eskiye dahil hiçbir şey görmek istemiyorum son bir kaç gündür. Bir hafta önce giydiğim kıyafetlerimden bile tiksiniyorum. Eski rujlarımı kullanmıyorum, eski arkadaşlarımla (bana zarar veren) görüşmüyorum, her gün gidip kahve içtiğim mekanın kapısının önünden dahi geçmiyorum. İşe gidip gelirken kullandığım yoldan tutun, saçlarımı ayırdığım tarafı bile değiştirdim. 

Artık sabahları 5 dilim kol böreği yiyip üzerine yarım ekmeğe nutella süren kız yok. Gitti o, öldü! Çantasında bir göz kalemi dahi bulundurmayan, her yere eşofmanlarıyla giden, göbeği önden 10 metre, totosu arkadan 10 metre gittiği için minibüse x2 para verip, çift  akbil basan kız artık çok uzaklarda..  İnstagram hesabı muhallebili kekler, sosisli poğaçalarla dolu olan o israf insanı kutuplara gönderdim, bir daha dönmemek üzere..

Annem yemeklerime gizli gizli yürek  kattı da yürek mi yedim, yoksa cesaret hapı mı verdiler bana, ne yaptılar bilinmez korkmuyorum artık! Hayalini kurduğum ve yıllardır içimde tuttuğum her ne varsa yaşıyorum. En büyük hayali yazıp bunları herkesle paylaşmak olan ben; "yaaa kimseye okutamam bunları,bunlar benim özelim" diyip yazdığı her kelimeyi bin bir parçaya bölüp, poşete sarıp öylece çöpe atan bir insandım. Korkuyordum değişmekten. Başkalaşmaktan çekiniyordum. Ama korkularımı yenip yeni bir insan olmaya karar verdiğimde fark ettim ki, ben zaten 24 yıl ben değilmişim ki.. Hep başkasının hayatını yaşamışım sanki. Var olmadığım bir ben gibi davranmışım. Toplumun istediği gibi biri olmaya çalışırken kendimden ve hissettiklerimden kopmuşum.

Kimsenin kalbi kırılmasın, kimse üzülmesin, kimse bir laf etmesin diye diye değişken bir ruh haline girmiş, edilgen bir insana dönüştürmüşüm kendimi. 

Yazmaya başladığımdan beridir şunu fark ettim. Ben artık bambaşka biriyim. Ben artık kendimi seviyorum. Ben artık yaşamak istiyorum, yaşamayı seviyorum. Her gün yeni bir şey öğrenerek, her gün yeni bir hayata karışarak, her gün yaşayarak ve bunları yazarak geçirmek istiyorum.

Kilo vermeye başladım, makyaj yapıp aynadaki yüzümü sevmeye başladım. Kitap yazmaya başladım, dans kursuna yazılmaya karar verdim. İşten yorgun argın çıkıp eve gidip salakça dizileri izleyip ağlaya ağlaya uyumuyorum artık. Sabahları mutlu uyanıyorum, akşamları şükürlerle uyuyorum. Yeni insanlarla tanışıyorum, artık hayvanlardan korkmuyorum. Her gün dua ediyorum. Pazar günlerimi iyilik yapmak adına kullanıyorum. Çocuk esirgeme kurumlarını, huzur evlerini araştırıyorum. Oradaki insanlarla  görüşme ve dost olma çabası için yoruyorum kendimi. Ve her ne olursa olsun, çekinmeden - korkmadan - utanmadan yazıyorum.


Pijamasının dizleri çıkmış o kızı öldürdüm içimde. Ve arkasından helva bile kavurmadım. Çünkü diyetteyim :) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder