Bu Blogda Ara

24 Şubat 2016 Çarşamba

Bir Aşk Geçti Kalbimin Sokaklarından..



Ben bir adam sevdim.. Bundan tam bir buçuk yıl önce.. Acı ve yalnızlık içinde kıvranıyorken ikimizde, birbirimizi bulduk.. En güzel ödül olduk birbirimize. Ne aradaki yaş farkına ne mesafelere ne de farklılıklara takıldık..
En kötü anlarımızda hep birbirimize koştuk. En azından ben hep ona koştum.... İlaç oldu bana.. Yarama merhem oldu, sıkıntıma huzur, yok oluşuma varlık, kalbime sevgi, aklıma yoldaş...
Ben bir buçuk yıl yaşadım bu adamı.. Her yüzünü gördüm.. Sinirini bildim, öfkesini gördüm, çocukluklarına şahit oldum, sevebildiginde neler yapabildigini.. herseyini ogrendim..
Yüzünü karış karış ezberledim 14 ayda.. Gözündeki kırmızı noktadan, çenesindeki yarığa kadar.. Güldüğünde gözlerinde oluşan çizgilerden burnundaki yaraya kadar.. Ezberledim tüm yüzünü, incecik dudaklarının sıcaklığına kadar..
Sinirlenince elini kazıyıp dişlemesini, haksızsa eğer ya da barışmaya meyili varsa istemsizce arka arkaya öksürmelerini, hakkı yendiği zaman sol gözünü kısıp burnunun üstünü kaşıyarak kendini sakinleştirmeye çalıştığını, müziğe olan aşkını, hayvanlara karşı olan sevgisini, zor durumda kalan insanlara karşı olan merhametini en iyi ben bilirim..
Kendisi çaresizlikler içinde yüzerken bile başkalarına yardım etmek için nelere koşturduğunu, hayal kırıklıklarını... hepsini bilirim ben..
Tek bir filme, tek bir kitaba, tek bir olaya kapılıp anında o duyguya girdiğini, mutlu aileleri olan arkadaşlarına içten içe özendiğini ama bundan korktugunu, çocukluğuna doymamış olduğu, kaçtığı tüm gerçekleri, kendini insanlara ispat etme çabasını, 80ler amerikan filmi tavırlarını, insanların kahramanı olmayı ne kadar sevdiğini... en iyi ben bilirim..
Trafikte ne kadar sinirli olduğunu, aç kalmaya dayanamadığı, sinirden köpürdüğü zaman olmak istemedigi birine dönüştüğünde bu durumdan nefret ettiğini, iki yastık olmazsa uyuyamadığını, yalnız kalmaktan çok korktuğunu.. en iyi ben bilirim..
En içten, en kaba, en romantik,en sersem hallerini ben bilirim..
Her zaman güleç bir yüzü olmasına rağmen ne zaman içten güldüğünü, ne zaman sahte davrandigini... ben O'nu karış karış bilirim..
Sinirlendigim zaman arkansından o kadar atip tuttum, o kadar boş konustum, o kadar sövdümki.. Ya da O'nu  o kadar çok sinirlendirecek şey yapıp başkalarına da "bakin ben hakliyim, bu adam iste boyle" dedim ki.. Herkes neden onunla birlikte oldugum sorusunu sordu durdu bana hep.. Kimse benim O'nu bildigimi anlamadi. Kimse benim O'nda gorduklerimi goremedi..
Benim ıssız adamım.. Ömrün hep güzel olsun.. Çok sev, çok sevil.. Biz yanyana mutsuzluktan başka birseye yaramayiz biliyorum. Baskasiyla mutlu ol.. Korkma, aç kalbini.. Mutlu ol, kaçma artik mutluluklardan..
Ben yarin olur yine söverim sana, yarin olur yine kizarim. Ama gecer sonra.. Benim sana hakkim helal, benim sana kalbim ferah..
Biliyorum, sende biliyorsun. Birdaha yasanmayacak seninle yasananlar.. Bir daha oyle bir ask gecmeyecek kapimizdan.. Ve bir daha asla affetmeyeceğiz birbirimize verdiğimiz zararları. Ama baska asklar kur kendine, baska mutluluklar.. Cok mutlu ol..
O kadar çok şey var ki O'na dahil, yaşanan o kadar fazla şey var ki.., sığmaz hiç biri buraya.. Kismetse....belki... kitaba...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder