Bu Blogda Ara

23 Şubat 2016 Salı

AÇIM :(

Eyyyy göbişli bayanlarr!! Duyduk duymadık demeyin, peynir ekmek yemeyin.. Havalar ısınmaya başladı, 6 gün sonra bahar ve arkasindan yaz ayı gelecek, arkasından kısa şortlu, bikinili hatunlar yurdumuzu işgal edeceklerdir. Bu sebepten mütevellit önlemlerinizi almanız ve düşman hatunlarına karşı hazırlıklı olmanız yüce padişahımız Obezitozun siz şişko halkına uyarısıdır. Bu uyarıyı dikkate almayanlar bütün bir yaz kot pantalon giymekle cezalandırılacaklardır.

Tam bu sırada uyandım uykumdan. Her ne kadar kabus görmüş olsamda gerçeğin kabustan pek bir farkı yoktu.. Yaz ayının gelmesine sayılı günler kalmış ve bunun korkusu beni son günlerde ele almıştı bile..
  Geçen hafta diyete başladım.. İlk iki gün süper.. Midem boşalınca böyle bir hafif hissetmeye başladım, baktım daha rahatım bir de motive ediyorumki kendimi, keyfime diyecek yok yani.
Bu sefer herşeyi planladım diyet öncesi. Yazdım - çizdim muhasebesini yaptım kendimce. Sırf pazartesi başlanılan diyetler salı günü bitiyor klişesine uymamak için hafta ortası başladım hatta. Ne yesem kilo veririm, yok efendim şu yemeklerden uzak durmak için şu mekana bir daha asla gitmek yok falan baya bir kurallar koydum önüme..
Bir kaç tane kendini akıllı zanneden ukala arkadaşım atıldı hemen. Diyetisyene gitmem gerekirmiş - bu böyle kafaya göre yapmakla olmuyormuş - iki gün aç gezen sonra dayanamaz yermiş - sağlıksız beslenmek daha çok kilo yapıyormuş. Miş miş mişte - muş muş muş....
Ya kardeşim ben akıl edemiyor muyum doktora gitmeyi sanki. Ne zaman diyetistene gitsem doktor başlıyor "bak diana'cım kural belli, az yiyoruz -sık yiyoruz". Tamam süper bir kural ama bende ne mümkün. Sık yemek kısmında hiçbir problem yok ama ben bir yemek yemeye başlayınca durduramıyorumki kendimi. İlla ekmekle sıyırıp temizlemem lazım tabağı. Benim az yemem olası bile değil..
Zaten baskı altındayım. Patronum sürekli çok kilo aldım diye dalga geçiyor. Annem desen sevgilim varken "bak gelinlik bulamayacagız sana göre" diyip dururdu, şimdilerde de tutturdu "bu kiloyla koca bulamazsın vallahi başıma kaldı bu kız" diye söylenmekten beynimi deldi artık...!
Baktım olacak gibi değil. Tamam dedim, artık yemiyorum! Bugün 6. gün bitti. Koca bir gün hiç birşey yemeden geçiriyorum. Bol bol yeşil çay ve yeşil kahve içmekten yeşerdim kaldım resmen. Ofiste tüm gün yalnız benim için bak yeşil yeşil şarkısını mırıldanıp duruyorum. Toplu taşımalara binmek zaten tam bir kabus. Karnım gurul gurul mehter marşı var sanki midemin içinde. Herkese rezil oluyorum. :( İşe artık taksiyle gidip geliyorum ve karnımın gurultusu duyulmasın diye zorla müzik açtırıyorum taksici abiye..  Tek yememeklede olmuyor tabii.. Bunun birde sporu var, pilatesi var, zumbası var. Kilo verince bu yaşta sarkacak halim yok ya.. Gittim ne kadar pilates dvd'si varsa hepsini topladım aldım. Akşamları evde pilates yapıyorum. Boş vakit buldukça sürekli yürüyorum. Birde gittim dans kursuna yazıldım.. Resmen fiziksel acı çektiriyorum anlayacagınız bünyeme.
Fiziksel acı demişken işin birde manevi acı boyutu var. Allah'ımm yaa televizyonda bu kadar çok yemek - zıkkım programı vardıda ben mi görmüyordum bunları. Kumandayı bir zap yapıyorum Nursel'in mutfağı! Bir zap yapıyorum Özgür şef... zap zap zappp derken hele birde o pis boğaz kadın yok mu Ezgi diye.. Kadın lezzet haritası ayağına yurdumu karış karış yedi yemin ediyorumki.. Instagram ve facebook zaten tam Allah'lık.. Her yerde akışkan çikolatalar, kısırlar, börekler, çörekler..
Siz bakmayın benim blogla makaleyle vs. Fazla ilgilendigime, yemin ederim hepsi açlığımı unutabilmek için. :( Çünkü ne sosyal medyaya girebiliyorum ne dogru düzgün televizyon izleyebiliyorum. Psikojik olarak kendimi motive edicem diye kıvrım kıvrım kıvranıyorum vallahi.!!
Ben zaten genel olarak aç bir insanım.. Sevgiye açım, ilgiye açım, şımarmaya açım.. Gözüm aç benim, gözüm!! Birde üzerine karnım aç olunca iyice çekilmez huysuz birşey oldum çıktım!
Neyseki insan yeni bir şeye başladığı zaman istesede istemesede 26 gün içerisinde alışıyormuş buna. Bünye hafızaya olayı ve durumu kaydediyor vücudu ona göre yönlendiriyormuş. Eehh.. napalım azı gitti, çoğu kaldı.. İnşallah bir an önce alışırım bu duruma.. Her an açlıktan bir yerlerde düşüp bayılacakmışım gibi geliyor. Ama bu sefer inatla ve azimle pes etmiyorum..
Yaz ayı geldiginde kazanan ben olacagim! Bu yaz kültür turu değil deniz-kum-güneş tatili yapıp sahillerin tozunu attıracagım! Daha güzel daha saglikli bir diana olacak ve kem gözlü tüm içten pazarlikli arkadaslarimi sinirden kudurtacagim. Allah'im insallah olsun. Birde tüm zayiflayamayan sisko arkadaslarimin nazarindan koru beni yarabbim. Amiiiinnn!!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder