Uzun zaman sonra dün
can sıkıntısından tüm öğlenden sonrasını Kısmetse Olur izleyerek geçirdim. Bir
dönem baya bir bağımlısı olarak izlediğim programın beni ve hayatımı
etkilediğini hissettiğim andan beridir izlemiyordum. Olaylara ve izlediğim her şeye odaklanma,
kapılma ve kendimi o duygu yoğunluğuna sokup gerçek hayattan kopmak gibi
dengesiz bir ruh yapısına sahibim zaten. Hangi akla hizmet deli divane tüm
öğlenden sonramı bu zıngırtıya ayırıyordum kendime şaşıp kalıyorum şimdilerde.
Öyle bir merakla izliyordum ki yarışmayı.. "Aman şimdi
ne olacak", "hayır, onlar
ayrılamazlar", "Eser bırak o Cansel'i ben seni severim",
"Ya bak şimdi yine birbirlerine girecekler" falan diye ofiste
tırnaklarımı kemiriyordum sürekli. Bir Allah'ın kulu da demez mi "yaa
bırak şunu, işine gücüne bak" diye.. Demediler. Hatta bir süre sonra tüm
ofis kenetlendik, programı izler olduk..
Kimimiz Emre ile Ayça barışmalılar derken bir diğer grup olarak
barışmamalılar taraftarı falan olduk yani. O derece vahim bir durumdayız.
Bir süre sonra bir baktım ben baya baya kapılmışım bu
programa. Öyle ki bir günden bir güne
sevgilisinden bir çöp beklemeyen ben!!! sırf Murat, Mehtap'a kolye aldı diye
sevgilime "sen neden bana hiç sürpriz yapmıyorsun, sen beni sevmiyor
musun, sen neden bana hediye almıyorsun" diye adamın başının etini yiyip
sürekli darlar oldum.
Hee bir de yarışmada Melis diye bir karakter var ki...
Düşman başına bile demezsiniz yani. Kız bir çirkef, bir cadaloz ki eve gelen
tüm kaynana adayları kızdan bucak bucak kaçıyorlar. Bir süre sonra kendime bir
baktım "Aman Allah'ımmmmm" dedim, aynı Melis olmuşum ben. Vallahi
huyum suyum değişmiş. Melis gibi cırtlak, Daniela gibi konuşma aksanı olan,
Mehtap gibi milletin arkasından iş çeviren biri olmuş çıkmışım. İçimden sürekli
"yaa acaba Murat mı yoksa Eser mi..." diyip duruyorum. Murat gibi
anlayışlı olsun ama Eser kadar yakışıklı ve çılgın ruhlu olsun duaları falan
ediyorum. İnşallah böyle biri gelir yarışmaya diye de dua falan ediyorum.
"Ya kızım manyak mısın sen?" diye kendimi sorup bu
serzenişten çıkmam baya baya bir zamanımı aldı. Ya benim bir sevgilim var,
çokça da mutluyum. Ben niye Murat'a, Eser'e dua ediyorum ki geceleri. Neden
onlar kavga etti diye adamla gidip kavga ediyorum, inanın bende bilmiyorum.
Neyse ki zamanla toparladım, aştım bu sorunu. Hee! Ben bu sorunu aşana kadar
adamla koptuk birbirimizden, ben adamdan soğudum o da benden, ayrıldık blaa
blaaa blaaa.. Bir sürü olay oldu ama en azından artık salak saçma şeylere
kapılıp bundan sonrası için hata yapmamayı öğrettim kendime.
İşte geçen bir izleyeyim dedim onca zamandan sonra.. Yaa
nasıl sahteler... Nasıl saçma sapanlar. O Adnan'ın ağlamasını izlemeniz lazım..
Yüzünden sahtelik akıyor. Emre desen sürekli bir Polat Alemdar ağırlığı vermeye
çalışıyor kendine. Alt fona bir Sezen Aksu şarkısı vermişler. Tüm stüdyo
ağlıyor.. Bildiğin 90lar Kral Tv.sinde klip yayını izler gibi izledim hepsini.
Tamam başından beridir tüm yarışmanın bir kurmaca olduğunu ve oradakilerin
hepsinin ajanslardan toplama olduğunu biliyordum zaten ama yinede bir duygu
katıyordu bana. Vallahi izleyemedim.. Onlar ağlıyor ben gülüyorum. Nasıl çakma
duruyorlar. Nasıl duygusuzlar..
Yine çokça kızdım kendime. Böyle her ota böceğe kapılıp
kendimi yönlendirdiğim ve hemen her şeyden etkilendiğim için.
Ne yazık ki toplum olarak böyle kurmaca şeyleri çok
seviyoruz. Öğlenden sonrası kuşağını ve şu televizyon olayını o kadar çok takip
ediyor ve kaptırıyoruz ki kendimizi... Dünyada gerçekten neler oluyor, biz bu
hayatın neresindeyiz, ülkede bombalar patlıyor, gencecik kızlar tecavüze
uğruyor falan haberleri bu programların beynimizi yıkaması sonucunda normalmiş
gibi geliyor bize. Çünkü sulanmış beyinlerimizle yaşıyoruz. ( Tamam tamam sen
izlemiyorsun zaten, neyin ne olduğunun farkındasın, sözüm senden dışarıya
sevgili okur.. Bir ben böyleyim zaten!
)
Şuan o yarışmada kendime örnek aldığım tek kişi; Seda Akgül!
Kadın ne güzel zayıfladı, cillop gibi hatun oldu çıktı. Birde gitti o yarışmada
ki gençler dururken hepsinden önce evlendi. Kısmetse olur dedi, kısmet oldu
demek ki ve mutluluğu yakaladı. Darısı tüm bekarların başına olsun..
Allah'ım aynı kilo verme azminden, aynı mutluluklardan, aynı
yenilenmeden bana da yaşat ya Rabbim. Söz elime geçen fırsatları artık iyi
değerlendireceğim.
Umarım bende kilo veririm. Umarım bende mutluluğu yakalarım.
Umarım bende artık bu saçma sapan şeylerden uzak durmayı başarabilirim. Umarım... Umarım.. Umarım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder