Bu Blogda Ara

12 Mart 2016 Cumartesi

Benim Yarına Umudum Var Gibi - Günlük 12.03.2016

Işimi çokk ama çok seviyorum. Gerçekten çok seviyorum. Yalnız her ne olursa olsun cumartesi günleri işe gitmek hep bir eziyet olmuştur bana. Haftasonu çalışıyor olmanın ezikliğimi dersin,  izin günümün yetersizliğinden midir ya da sosyal medyada tüm arkadaşlarının gezerken attıkları fotograflar ve check-in ler mi buna nedendir bilemiyecegim simdi. Bir kere adı "hafta sonu" yani! Hafta bitmiş benim hala ne işim var burada boşluğuna düşürüyor beni..
Yarın sınava gireceğim için ve bugünden halletmem gereken bazı işlerim olduğundan patronum erken paydos verdi sağolsun.. ( Ya bu yazıyı okuyorsan eğer seni çok seviyorum canım patronum -bide şu maaşa bir zam yapsak :))) - )  Herneyse...
İşten çıkar çıkmaz standart cumartesi gereği direk kuaföre attım kendimi.. İşte ne bileyim manikürdü, ağdaydı, kaş ,saç vs. Baya bayaa bir oyalandım kuaförde. Buraya kadar herşey normal.... Tam fön çektireceğim bir ağlama krizine girdimki sormayın gitsin.. kuaföre dışarıdan biri girse ( saçlarım kısa oldugundan ) "ayy canım ya bitlendi demek ki  uzun saçlarını kestirmek zorunda kaldı da ona ağlıyor kesin bu kız" diye düşünür heralde.. Lakin gelin görün ki neden çok farklı. Normalde özel bir işim yoksa eğer aslaa fön cektirmem cumartesi günleri.. Bugün önemli bir malumatım var! Hani şu ismini bir türlü bulamadığım kişi var ya.. Hee işte onunla buluşacağız. Bende yine bir dram senaryoları vs. Nasıl olurda O'ndan başka bir erkek için (eski sevgilim) fön çektiririm saçıma, hayırr kaldıramıyorum, zoruma gidiyor vs. Tutamadım kendimi başladım ağlamaya.. Zaten sabah uyandığımdan beridir sürekli bir ağlama hali var bende! (nefret ediyorum şu olumsuz halimden!) 
Kuaförde süperr ötesi bir ablam var. Acayipp seviyorum onu.. Oda beni aynı şekilde. (NOT: Beni sevmeyen ölsün :p ) Yeterrr artık yaaa bıktım üç haftadır senin şu ağlak suratını görmekten diye bir dünya konuştuktan sonra..... hangi arada neyi nasıl ayarladı yaptı bilmiyorum ama ne zamandır bir boşluğunu yakalayıp randevu alamadığım psikoloğu kuaföre kadar getirtti kadın! ( O kedi buraya gelecek! Dedi ve geldi! )
Yaa birde bir dünya işim var. Yarın sınava girecegim. Son kez bir notlarımı kontrol etmem lazım, alışveriş yapmam lazım.. yaa birde adama söz verdim buluşacağız bla bla blaa... dememe kalmadı bir anda kendimi uzanmış çocukluğuma inerken buldum... Şaka şaka! Çocukluğuma falan inmedik. Ayrıca uzanmıyorsun yani bildigin oturuyorsun rahat rahat. Nasıl yaptı bilmiyorum ama kadın bir saatte yedi ceddime kadar öğrendi. -_-     Neler konuştuk, bir sonraki seansa kadar benden neler istedi falan onları adapte oldukça yazacağım burada. Tek bildigim iki buçuk saatlik terapinin ardından daha bir kendime geldiğim. Hala sudan çıkmış bir balık gibi olsamda güzel şeylerin olabilecegine karşı bir inancım var artık...
Psikologla olan güzel ve sakin konuşmanın ardından hemennnn arkadasımı aradımm. Yaa vallahi "defol git bee saat kaç olmuş saatlerdir ağaç ettin beni, yüzünü dahi görmek istemiyorum" dese... haklı adam! Gelin görün ki demedi.. iki buçuk saat telefonuma dahi ulaşamadığı halde beklemiş beni. (Ben şok!) Nasıl mahçubum ama.. Belli etmiyorum ama nasıl utandım. Tamam yani kız dediğin beklenir ama bununda bir adabı vardır yani. Haber vermedim, telefonlara bakmadım oncaaa saat yok oldum ortalıktan. Şimdi birde ilk defa görüşüyor olmanın verdiği çekingenlik, o tuhaf hissiyat, yadırgama, merak durumları var. Ne diyecegim nasil davranacagım.. Elim kolum birbirine karıştı resmen.
Inanir misiniz?!!....adamda ne bir kızma ne bir asabiyet ne bir trip atma.. hicbirsey yok! Ben şimdi çakal-kurnazim yaa hani.. Kesin bunun amacı farklı, elde ettikten sonra degisir zırrlaması yapıp durdum kafamda. Ama laf lafı açıp konuştukça, birbirimizi anlattıkça tümm cin fikirliliklerim için utandım kendimden.. Ya bu kadar naif, anlayisli, medeni, zevkli, ince düşünceli ( bir de fazladan yakışıklı ) olur mu bir insan?? Sanki yillardir tanidigim bir arkadasimla hasret gideriyormus gibi sohbet ettik uzun uzun.. Hayallerimizi döktük birbirimize, keşkelerimizi ve hayal kırıklıklarımızı anlattık aynı zamanda.. Dürüst oldum ve dürüst olduguna yürekten inandım! Psikologdan sonra bu kadar iyi gelebilecegine ihtimal bile vermezdim isin dogrusu.. zaman su gibi akip gecti ve bize ayrilan sureninde sonuna geldik ama soz verdik birbirimize.. yeni zamanlar yaratip daha cok birbirimizi gormek adina..
Birini deli gibi severken bir baskasina yönelme çabasına zaten girmiyorum. Evet çok mutluyum şuan onunla ama bunun güzel bir arkadasliktan öteye gecmeyeceginin farkindayiz. En azindan simdilik ikimizinde öyle bir düşüncesi yok.. O kendi hayatindaki problemleri sıfırlayana kadar ve ben veremli sevgimden iyilesene kadar cok yakin iki dost olarak destek verecegiz birbirimize.. Ya sonra?... Sonrasini yasamadan kim bilebilir ki?
Bu arada yarın sınava girecek herkesee sonsuzz başarılar.. Umarım emekleriniz boşa gitmez, umarım 160 dakikaya sığdırabilirsiniz hayallerinizi.. Olmasa bile uzulmeye gerek yok inanin.. Hicbir sey dunyanin sonu demek degil. Eger birseyler olmuyor ise inanki daha iyisi olacagindandir.. Herseyin hayirlisi olsun hepimiz icin. Bol kalpli bol opucuklu basarilar. Ve yarin benimde sinava girecegimi düşünürsek eğer, uyuma vakti coktan geldi. Banada iyi geceler o halde. :)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder