Bu Blogda Ara

3 Mart 2016 Perşembe

İÇİME BİR ATEŞ DÜŞTÜ, SÖNMÜYOR..

Gülü seven dikenine katlanır ya hani.. Ya da cefasını çekmeden sefasını süremez ya insan.. Ne cefalar çektim son bir buçuk yılda.. Ne dikenleri sımsıkı tuttum sırf güle olan inancımdan, sevgimden.. Kokusunu biraz daha fazla içime çekebilmek adına..
Alışkınım darbelere.. Bu ilk değil.. Daha öncede çok oldu sevdiklerimin beni üzdüğü, yarı yolda bıraktığı.. Ama ben hiç bir zaman bomboş kalmadım, arafa düşmedim hiç bu denli..
En son pazar günü yaşadığım olaydan beridir toplayamıyorum kendimi. Bir buçuk yılın patlamasıydı belkide.. Belkide olması gereken buydu gözümün daha iyi açılabilmesi için.. Bir musibet bin nasihattan iyidir ya hani.. Belkide onu görmem için yaşadım bunca sıkıntıyı.. Boşa dökülmüş olmamalı yoksa bu gözyaşları.. Boşa yaşanmış olmamalı bu zorluklar.. Vardır elbet bunda da bir hayır ama gelin görün ki benim kendime dahi hayrım kalmadı artık.. İnançlarımın, hayallerimin, mutluluklarımın bu kadar yok olduğu görülmemiştir daha önce..
 Çok sabrettim.. Çok istedim.. Çok dua ettim. Sırf mutlu olabilmek adına ne ağır taşların altına koydum kendimi.. Acımadılar ama.. Canım, kanım, kardeşim, sevdiğim demeden çullandılar sırtıma.. Düşene bir tekme daha misali ağır darbelerle doldu taştı yüreğim. Kolay değil, hiç kolay değil.. Birini sevmenin bedeli gerçekten bunlar olmamalıydı.. Birini sevdim diye yaşamamalıydım bunca şeyi..
Dünyanın en güzel şeyi sevmek iken buna giden yolda bu kadar kötülük olmamalıydı. Kalpler bu kadar kirlenmemeliydi, genç bir kızın hayallerinin üzerine kara çarşaflar örtülmemeliydi..
Birini sevmenin bedeli gitmek olmamalıydı.. İşinden, aşından, sevdiklerinden uzaklaşıp bu şehirden yok olacak kadar ağır bedeller ödetmemeliydi sevmek denilen şey..
Belkide buydu hayırlısı, olması gerek buydu.. Belkide ileride yaşanacak onca kötü şeyi durdurabilmek adına yanıyordur canım şuan alev alev..
 Herkesi affettim sol yanımda,, Herkese helal ettim hakkımı. Kimseye kızgın ya da kırgın değilim. Canımın sızısını dindiremesem bile sızlatmayı düşünmüyorum kimsenin canını..
Gitmek vakti, buralardan uzaklaşma vakti belkide çok önceden gelmişti, dolmuştu benim için buralarda zaman denilen kavram, kim bilir?
Döndüğümde herşey düzelmiş olur, çiçekler açmış, yüzler gülmüş, kalpler iyileşmiş olur umarım.. Ama kimse benden baharı beklemesin bu saatten sonra. Ben o taşın altında ezildiğimden beridir bende karıştım o taşın içine. Kalbim taş, duygularım buz artık benim.. Sevmek denilen şey artık cennet gibi bir hayal sadece.. Güvenmek ise hiç duymadığım bilmediğim bir masal sadece..
Ben kendi masalımda cenneti bulamadım.. Umarım bu yazıyı okuyan her kim ise kendine güzel masallar yazar.. Belki bende başkalarının masallarını okurum..

Hoşçakalın..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder